ABD ve siyonist İsrail’in Suriye’yi bölmeye yönelik stratejileri, uzun süredir Arap dünyasını parçalamayı hedefleyen geleneksel projelerle örtüşüyor.
Tesnim'in haberine göre, bu planların en büyük mağduru ise kuşkusuz Suriye halkı. Suriye'deki gelişmeleri analiz eden Al Jazeera ağı, Washington ve Tel Aviv’in planlarını detaylarıyla aktardı.
Uzun Vadeli Hedef: Suriye’yi Direniş Ekseni Dışına İtmek
2011’de başlayan terör krizinden bu yana ABD ve İsrail, Suriye'de farklı ama örtüşen ajandalar izliyor. Ortak hedef ise birleşik ve bağımsız bir direniş ülkesi olan Suriye’yi zayıflatmak. Böylece, bölgede hiçbir güç ABD-İsrail eksenine karşı duramayacak.
Yinon Planı’nın İzinde: Suriye’yi Mezhepsel ve Etnik Parçalara Ayırma Stratejisi
İsrail’in Suriye’yi parçalama stratejisi yeni değil. 1950’li yıllarda İsrail Dışişleri Bakanlığı ve istihbarat örgütü Mossad tarafından hazırlanan belgelerde, Suriye’de bir Kürt devleti kurulması gerektiği savunuluyordu. 1982’de İsrailli yetkili Odid Yinon tarafından geliştirilen “Yinon Planı” ise, Suriye'nin küçük dini ve etnik bölgelere ayrılması gerektiğini öne sürüyordu. Planın temel amacı, güçlü Arap devletlerinin yerine İsrail’e tehdit oluşturmayan küçük yapılar kurmak.
Suriye Dört Bölgeye Ayrılıyor
İsrail’in planına göre Suriye dört parçaya bölünüyor:
Güneydeki Süveyda merkezli bir Dürzi devleti
Lazkiye-Tartus çevresinde bir Alevi devleti
Kuzeydoğuda Kürtlerin kontrolünde bir bölge
Kuzey ve kuzeybatıda Türkiye etkisindeki Sünni Arap kuşağı
Bu model, Suriye'yi zayıflatmak ve Filistin direnişine destek veremeyecek hale getirmek üzerine kurulu.
Suriye’nin Askerî Gücünü Hedef Alan Saldırılar
2013’ten bu yana İsrail, yüzlerce hava saldırısıyla Suriye’deki askeri tesisleri, hava savunma sistemlerini ve araştırma merkezlerini hedef aldı. Amaç, Suriye'nin yeniden güç kazanmasını engellemekti. 2024'te Beşar Esad hükümetinin düşmesinin ardından, İsrail saldırılarını yoğunlaştırdı ve Golan dışında 400 km²’den fazla Suriye toprağını işgal etti.
ABD’nin Kontrollü Kaos Stratejisi
ABD’nin Suriye stratejisi, Soğuk Savaş sonrası oluşturulan küresel hegemonyayı koruma planının bir parçası. Washington, Suriye’de doğrudan etnik bir bölünmeden ziyade, uzun süreli bir varlık kurarak İran ve Rusya’nın Doğu Akdeniz’deki nüfuzunu sınırlamayı hedefliyor. ABD, özellikle kuzeydoğudaki Kürt unsurları destekleyerek bu planı sahada uyguluyor.
Dürziler Üzerinden Bölünme Senaryoları
Suriye'nin güneyindeki Süveyda vilayetinde yaşanan gerilim, Siyonist rejimin bu bölgede Dürzi destekli ayrılıkçı bir hareketi körükleme çabasını gösteriyor. Ancak Dürzi toplumu içinde dış müdahalelere karşı güçlü bir ret mevcut. İsrail'in amacı, bu azınlıklarla iş birliği yaparak özerk bölgeler kurmak.
Tel Aviv ile Washington Arasında Strateji Farkı
İsrail doğrudan bölünmüş küçük devletler hedeflerken, ABD temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Zira Washington, bu tarz bir bölünmenin Rusya ve İran gibi aktörleri yeniden sahaya çekmesinden ve kendi çıkarlarına zarar vermesinden endişe ediyor. Bu nedenle ABD, parçalanmış ama tamamen bölünmemiş bir Suriye’yi tercih ediyor.
Jeopolitik Satranç: Suriye Üzerinden Dünya Hâkimiyeti
Jeopolitik teorisyen Halford Mackinder’in "Doğu Avrupa’yı yöneten dünyayı kontrol eder" sözü, bugün Suriye için de geçerli. Çünkü Suriye, Arap dünyasının kalbinde yer alıyor ve bölgedeki güç dengeleri üzerinde belirleyici bir etkiye sahip. Bu nedenle hem ABD hem İsrail, Suriye’yi kendi çıkarlarına göre yeniden şekillendirme yarışında.
Sonuç: Tehlike Derinleşiyor
ABD ve İsrail’in örtüşen ancak farklılaşan planları, Suriye halkına büyük acılar yaşatmaya devam ediyor. Bugün Suriye, parçalanma tehlikesiyle her zamankinden daha fazla karşı karşıya. Beşar Esad sonrası oluşan yönetim boşluğu ve HTŞ liderliğindeki yeni yapı, Siyonist planlara karşı ciddi bir direnç sergilemekten uzak görünüyor.