İran’ın son füze saldırılarının ardından Hayfa’daki Bazan Group’a ait petrol rafinerisinde çıkan yangının hâlâ tam olarak kontrol altına alınamadığı ortaya çıktı.
YDH'nin haberine göre, uydu verileri, işgal altındaki topraklardaki sanayi altyapısının kırılganlığını gözler önüne seriyor.
25 Haziran 2025 tarihli uydu görüntülerine göre, İran’ın füze saldırısıyla hedef aldığı Hayfa’daki rafineri kompleksinde yüksek ısıya işaret eden sıcaklık anomalisi sürüyor. NASA’nın NOAA Suomi NPP uydusuna ait VIIRS sensöründen elde edilen verilere göre, Türkiye saatiyle 03:07 civarında yaklaşık 47°C’lik yerel sıcaklık tespit edildi. Yangının radyatif gücü 2.02 megawatt olarak ölçülürken, bu düşük FRP değeri bile yangının sürdüğüne dair sinyal veriyor.
Uyduya yansıyan sıcaklık yoğunluğu, doğrudan Bazan Group’un ana tesislerinin bulunduğu alanla örtüşüyor. 15 Haziran’da gerçekleştirilen saldırılarda söz konusu kompleks doğrudan hedef alınmış, rafineri faaliyetleri tamamen durmuş, üç çalışan yaşamını yitirmişti. Yapısal açıdan da ağır hasar oluştuğu belirtilmişti.
Aynı saldırı dalgasında, rafineriye komşu olan elektrik santrali de hedef alınmış ve burada da yangın çıkmıştı. İsrail basını, Hayfa çevresinde yüksek patlama seslerinin duyulduğunu ve enerji iletim hatlarında ciddi tahribat meydana geldiğini bildirdi. Bazan Group ise olayın ardından Tel Aviv Borsası’na yaptığı açıklamada, İsrail Elektrik Şirketi ile koordineli şekilde elektrik arzını yeniden sağlamak için çalışmalar yürüttüklerini duyurdu.
İran’ın saldırıları yalnızca sanayi bölgeleriyle sınırlı kalmadı. Stratejik bilgi altyapısını da hedef alan saldırılarda, Hayfa, Tel Aviv ve Bi’ir Seba şehirlerinde bulunan üniversiteler ve araştırma merkezleri zarar gördü. Negev Ben-Gurion Üniversitesi Başkanı’nın açıklamasına göre, sadece bu üniversitede 60 binanın 30’u çeşitli düzeylerde hasar aldı.
Bu yükseköğretim kurumları, İsrail Hava Kuvvetleri’ne pilot ve istihbarat birimlerine uzman yetiştiren merkezler olarak biliniyor. Ayrıca, Iron Dome ve David’s Sling gibi savunma sistemlerinin bilimsel temelleri de bu üniversitelerde atılmıştı. Gelişmeler, İsrail’in yalnızca fiziksel altyapısının değil, teknolojik ve akademik dayanaklarının da ciddi biçimde sarsıldığını gösteriyor.