Ray El Yevm'in genel yayın yönetmeni Abdülbari Atvan, siyonistlere karşı başlatılan Suriye’deki halk direnişinin tüm Amerikan-İsrail ekseninin hesaplarını altüst ettiğini belirtti.
Ray El Yevm'in genel yayın yönetmeni, siyonistlere karşı başlatılan Suriye’deki halk direnişinin Amerikan-İsrail ekseninin hesaplarını altüst ettiğini belirterek, işgalcilerin bölgedeki saldırganlığına direnişin vereceği yanıtın “düşmanın hayal ettiğinden çok daha hızlı ve çok daha sarsıcı” olacağını, direnişin herkesi şaşırtacağını söyledi.
Suriye İslami Tarihsel Mirasına Geri Dönecek
Qodsna'nın aktardığına göre, Ray El Yevm gazetesinin genel yayın yönetmeni ve tanınmış Filistinli analist Abdülbari Atvan, gazetenin yeni başyazısını Suriye’deki son gelişmelere —özellikle Siyonist rejimin Suriye’nin güneyindeki Beyt Cin kasabasına yönelik saldırılarına ve Suriyeli gençlerin bu saldırılara karşı direnişine— ayırdı ve şöyle yazdı:
Yaklaşık bir yıl önce, Beşar Esad yönetiminin Suriye’de düşmesinin ardından başlayan Arap, Amerikan ve İsrail kutlamaları sırasında “yeni Suriye’nin” zaferinden söz edenlerin aksine, burada öngörmüştük ki önümüzde duran şey, bunu kutlayan herkesin beklentilerinin tam aksine korkunç olacak.
Atvan şöyle devam etti: “Sekiz bin yıllık geçmişe sahip ‘eski Suriye’nin’ Arap ve İslami tarihsel mirasına geri döneceğini, benzersiz bir Arap-İslami ulusal direniş hareketinin buradan filizleneceğini öngörmüştük. Bugün, üzerinden bir yıl bile geçmeden, bu öngörünün hızlı ve kasıtlı şekilde gerçekleştiğine tanıklık ediyoruz.”
Beyt Cin Eylemi Önemli Bir İşaret
Siyonist rejimin Suriye’nin güneyine yönelik saldırılarını yoğunlaştırması, ülkedeki iç kaos ve sivil katliamlar, işgalci rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı İsrail Kats’ın Hermon Dağı ve Kuneytra’da kalıcı varlık ısrarı, Şam yönetiminin şüpheli sessizliği ve İsrail saldırılarına yanıt vermeme takıntısı, ekonomik çöküş ve mezhepsel katliamlar —tüm bunların, söz konusu öngörüyü doğrulayan işaretler olduğunu vurguladı.
Filistinli yazar şöyle devam etti: Arap dünyasının bugünkü durumu, özellikle Lübnan, Suriye ve Gazze’de Arapların pasifliği nedeniyle son derece karanlık ve belki de en karanlık döneminden geçiyor. Fakat bu geçici bir dönemdir ve bu anormal, utanç verici tablonun sona erdiğine dair işaretler, Şam’ın güneybatısındaki Beyt Cin kasabasından görünmeye başlamıştır.
Şam Yönetimine Rağmen Suriye'de Siyonistlere Karşı Direniş Var
Makalede şöyle denildi: Suriye’de yaşanan yeni gelişme, bizim için ve büyük Suriye halkı için —ki onların direncini ve Arap kimliklerine bağlılıklarını iyi biliriz— şaşırtıcı değildir. Bugünkü Şam yönetimi Filistin direnişini başkentten çıkarmış, karargâhlarını ve sembolik öneme sahip üslerini kapatmıştır. Buna rağmen direniş, Suriye’nin güneyinden her zamankinden daha güçlü şekilde geri dönmektedir.
Lübnan Direnişinin Yanıtı Yoldadır
Ray El Yevm'in genel yayın yönetmeni şu değerlendirmeyi yaptı: Suriye ulusal İslami toplumu ile Hamas ve İslami Cihad arasındaki ideolojik ve askerî bağların güçlü ve kalıcı olduğu herkesin malumudur; bu bağlar, güney Lübnan’daki direniş sahasında oluşmuştur. Siyonist rejimin, Hizbullah’ın mevzilerini vurma veya komutanlarını suikastla hedef alma iddiasıyla Lübnan’a yaptığı saldırılar ile Suriye’nin güneyine, Şam’ın kalbine ve Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanları elbette acı vericidir; ancak direnişin yanıtı, Allah’ın izniyle yoldadır ve özellikle Netanyahu’nun düşündüğünden çok daha erken gelecektir.
Siyonist Liderler Dar Görüşlüdür
Atvan şu ifadeleri ekledi: Yemen’in, yeni nesil insansız hava araçlarıyla ve misket başlıklı süpersonik füzeleriyle verdiği cesur karşılığı hatırlamak gerekir; dahası yeni sürprizler de yoldadır. Siyonist liderlerin dar görüşlülüğünün ve Amerikan görevlilerinin tam bir gaflet içinde olduğunun en büyük kanıtı, yıl bitmeden Lübnan devleti ve ordusunun Hizbullah’ı silahsızlandırabileceğine güvenmeleridir.
Yazıda şöyle denildi: Tüm taraflara diyoruz ki, “Hizbullah’ın tek bir mermisini bile alamazsınız.” Muhtemeldir ki direnişin tüm kolları, yıl bitmeden ABD ve İsrail’in kibir ve saldırganlığına bir yanıt verecektir. Arap ve İslam dünyasındaki pek çok kişiye, hatta dünyadaki tüm onurlu insanlara —özellikle Batı’da— hatırlatmak gerekir ki Gazze’deki direniş yenilmemiştir ve Netanyahu hiçbir hedefine ulaşamamıştır.
Filistin Direnişi Tüm Hedeflerine Ulaşacaktır
Filistinli analist şöyle ekledi: Kassam Tugayları (Hamas’ın askerî kanadı) ile İslami Cihad hareketi, Gazze Şeridi’nin üçte ikisini kontrol altında tutuyor; silahları sağlam, savaşçı sayıları ise kayda değer şekilde artıyor. Bu, Filistin-Siyonist çatışma tarihinin en uzun savaşıdır ve direniş tüm hedeflerine ulaşmadan durmayacaktır.
Atvan şu kanaati dile getirdi: Direnişin sabrı ve direnci herkes için şaşırtıcı oldu; kim tahmin edebilirdi ki Filistin direnişi dünyanın en büyük ordusunu ve istihbarat teşkilatını yenilgiye uğratıp iki tam yıl boyunca sahada kalacak? Oysa dünya üzerindeki en büyük ordular bile bu kadar uzun süre içinde teslim olur ve beyaz bayrak çekerdi. Bugün Siyonist düşman yedi cephede birden savaş yürütüyor ve bunların en etkini ve en tehlikelisi olan Suriye cephesi de buna eklenmiş durumda.
İsrail Hedeflerinde Başarılı Olamadı
Yazı şöyle devam etti: Tüm bunlara rağmen Siyonistler, özellikle Lübnan ve Filistin direnişini ortadan kaldırma hedeflerinin hiçbirinde başarılı olamamıştır. Bu konuda en güçlü kanıt, İsrail’in bizzat Hizbullah’ın savaş kapasitesini yeniden inşa ettiğini, hassas füze üretmeye devam ettiğini ve askeri teçhizatın Suriye topraklarından geçişinin sürdüğünü itiraf etmesidir.
Atvan, Siyonist işgalcilere hitaben şunları söyledi: “Coğrafi ve tarihî kökleri binlerce yıl öncesine uzanan halklarla her cephede savaş halindesiniz; gerçekten galip geleceğinizi mi sanıyorsunuz? Bu büyük bir yanılsamadır. Zira bu halklar, istisnasız tüm işgalcileri yenmiş, tek bir yenilgiyi dahi kabul etmemiştir.”
Direnişin büyük sürprizleri yolda
Ray El Yevm'in genel yayın yönetmeni şöyle ekledi: Siyonistlere ve müttefiklerine diyoruz ki bir sonraki büyük karşılaşma daha uzun ve daha geniş kapsamlı olacak; İran’la girilen 12 günlük savaşta aldığınız darbeler bunun yanında çok hafif kalacak. İran, nükleer projesinden ne baskıyla ne müzakereyle vazgeçmiştir ne de vazgeçecektir; aksine savunma kapasitesini güçlendirmekte, balistik füze ve yeni denizaltılar üretmeye devam etmektedir. Bunların güç ve hassasiyetinin savaş bilimi açısından büyük bir şaşkınlık yaratacağı kesindir. Bu bilgileri doğruluğundan şüphe etmediğimiz kaynaklara dayandırıyoruz.
Makalede Siyonist işgalcilere son olarak şu mesaj verildi: “Umut bağladığınız Trump, Zelenskiy’nin halkını ve Ukrayna’yı yüzüstü bıraktı; şu anda Güney Amerika ile derin bir krizin eşiğinde ve sizin gibi, sizin yüzünüzden halkının ve dünyanın büyük çoğunluğunun nefretini üzerinde toplamış durumda. Eğer başkanlık dönemini tamamlarsa, sizi kurtarmaya zaman bulamayacak. Bu konuda çok sayıda işaret var… Son sözü zaman söyleyecek.”
www.kudusgunu.com
