Dr. Rami Ebu Zubeyde, Gazze Şeridi’nde işgalci “İsrail”le iş birliği yapan milis grubunun lideri Yasir Ebu Şebab’ın öldürülmesinin, “düşmanla bağlantılı her yapının kaçınılmaz ve doğal sonu” olduğunu belirtti.
Güvenlik ve askerî konular uzmanı Dr. Rami Ebu Zubeyde, Gazze Şeridi’nde işgalci “İsrail”le iş birliği yapan milis grubunun lideri Yasir Ebu Şebab’ın öldürülmesinin, “düşmanla bağlantılı her yapının kaçınılmaz ve doğal sonu” olduğunu belirterek, yaşananların “Gazze içinde alternatif yapılar oluşturma girişiminde işgal projesinin başarısız olduğuna dair stratejik bir gösterge olduğunu, sıradan bir güvenlik olayı sayılamayacağını” vurguladı.
Gazze'de Yeni Bir Lahd Ordusu Kurma Fikri Çöktü
Ebu Zubeyde, Şihab Ajansı’na yaptığı özel açıklamada, Ebu Şebab’ın düşüşünün “İsrail’in, Güney Lübnan’da başarısız olan modele benzer şekilde, Gazze’de yeni bir Lahd Ordusu kurma fikrinin çöktüğüne dair kesin bir kanıt” olduğunu ifade etti.
Filistin Toplumu İşbirlikçiliği Reddeder
Araştırmacı, Yaser Ebu Şebab’ın akıbetinin “başından beri belli olduğunu” belirterek, sona götüren dört temel neden bulunduğunu söyledi: Filistin toplumunda düşmanla iş birliğinin herhangi bir biçiminin tamamen reddedildiği bir ortamda, işgalci koruması altında hareket etmesi; grubunun erken aşamada güvenlik açısından deşifre olması ve hamlelerinin direniş grupları ile yerel güvenlik birimleri tarafından yakından izlenmesi; İsrail’in yakın ilişkilerine rağmen onu korumakta aciz kalması ki, bu durum silahlı bir pusuda öldürüldüğünü aktaran İbranice medya tarafından da doğrulandı; ayrıca, düşmanla bağlantılı işlevsel hiçbir yapının Gazze’de uzun süre yaşayamayacağı, zira son yıllarda toplumun ulusal dokuya aykırı her oluşumu kesin şekilde reddettiğinin kanıtlanmış olması.
Gazze'de Hamas'a Alternatif Proje Çöktü
Ebu Zubeyde, Ebu Şebab’ın öldürülmesinin siyasi ve güvenlik açısından derin anlamlar taşıdığını vurgulayarak, bunların başlıcaları olarak şunları sıraladı: İşgalcinin, Gazze içinde planlarına hizmet edecek yerel bir alternatif güç oluşturma çabalarının tamamen başarısız olması; “Hamas’a alternatif proje” olarak tanımlanan ve Gazze’nin yönetimini İsrail lehine şekillendirmeyi hedefleyen girişimlerin çökmesi; Gazze toplumunun, işgal ile bağlantılı ya da direniş karşıtı herhangi bir milis yapıya toplumsal zemin sağlamaması; savaş ve kuşatma koşullarına rağmen direniş gruplarının güvenliği sağlama ve kontrolden çıkan unsurları takip etme kapasitesini koruması.
Halkına İhanet Eden Herkesin Sonu Ebu Şebab Gibi Olur
Güvenlik uzmanı, “Yaser Ebu Şebab’ın işgal projesine hizmet etmek için kullanılan, ardından işlevi bitince terk edilen bir araçtan ibaret olduğunu” belirterek, onun sonunun “bir istisna değil, halkına ve vatanına karşı düşman korumasında çalışmayı seçen herkesi bekleyen akıbetin bir örneği” olduğunu kaydetti.
Halkın ve Direnişin İradesi Kalıcıdır
Ebu Zubeyde şöyle devam etti: “Bu mesaj, işgalin birine yer veya koruma sağlayabileceğini zanneden herkes için nettir. İşgalci israil, araç olarak kullandıklarını işlevi bittiğinde bir kenara atar. Buna karşılık, halkın ve direnişin iradesi en güçlü ve kalıcı olanıdır.” Ebu Zubeyde, Yaser Ebu Şebab’ın öldürülmesinin Filistin toplumunun ortak bilinci açısından bir zafer ve işgal ile iş birlikçilerine karşı yenilenen bir ders olduğuna işaret ederek, “Bugün yaşananlar, işgal projesinin Gazze’de güvenlik, ahlak ve siyaset alanlarında başarısız olduğunu ve tüm şartlara rağmen Filistin toplumunun hâlâ içerden sızmaya karşı dayanıklı olduğunu göstermektedir” dedi.
www.kudusgunu.com