Hamas’ın Tahran Temsilcisi Dr. Halid Kaddumi, kaleme aldığı bir yazıda, “Güvenlik Konseyi’nde kabul edilen karar sonuç vermeyecektir ve biz Filistinliler ortak yönetime izin vermeyiz” ifadelerini kullandı.
Hamas'ın Tahran Temsilcisi Halid Kaddumi'nin Qodsna'da yayınlanan yazısı şu şekildedir:
Sonunda Sayın Trump’ın önerisi doğrultusunda bir mutabakata vardık. Trump’ın önerisiyle toplumumuzun özellikle iki yıldır kuşatma altında olan ve pervasız, suç niteliğindeki İsrail saldırılarının kurbanı haline gelen Gazze’deki hedefleri arasında iki önemli ortak unsur bulunuyor. Bu iki ortak nokta şunlardır: Savaşın tamamen durması, yani soykırımın son bulması ve çocuk katili siyonist rejim güçlerinin Gazze’den çekilmesi.
İsrail 2. Aşmaya Geçmeyi Kabul Etmedi
Bu anlaşma çerçevesinde ve gerek Katarlı, gerek Mısırlı, gerek Türk arabulucularla, gerekse Trump’ın Filistin meselesi için özel temsilcisi Steve Witkoff ve Trump’ın damadı Jared Kushner ile yapılan çok sayıda görüşme sonrasında, savaşın durması ve esir takasının ardından ikinci aşamaya geçilmesi kararlaştırılmıştı. Ancak ne yazık ki İsrail bu aşamayı şimdiye kadar kabul etmedi; aksine çocuk katili siyonist rejim en az 200 sivili katletmiş ve anlaşmaları 300’den fazla kez açıkça ihlal etmiştir.
Şimdi uluslararası bir karar tasarısı gündeme gelmişken, öncelik sıralamasının tersine çevrildiğini söylemek gerekir; yani “araba, atın önüne koşulmuştur.” Biz uluslararası kararın, Filistinlilerin kendi vatanlarında yönetime ve kaderlerini belirleme hakkına güvence vermesi gerektiğini vurgulamıştık. Ancak mevcut karar tasarısında ciddi belirsizlikler bulunmaktadır.
Uluslararası Güçler Meselesi Belirsizdir
“Barış Heyeti (Güvenliği Koruma Konseyi)”nin rolü nedir? Bu heyet, ABD gözetiminde insani yardımların girişini ve güvenlik durumunu yönetmekle görevlendirilecektir. Peki bu sorumluluk neden Filistinlilere verilmemiştir? Acı tecrübeler göstermektedir ki bu tür yapılar yalnızca insani ve güvenlik odaklı değildir; potansiyel olarak Filistin halkı aleyhine hareket edebilirler.
Filistinlilerin bu yapıdaki rolü nedir? Bu heyetin Filistinlileri yönetmesi mi öngörülmektedir? Eğer böyle ise Filistinlilerin bu müdahaleye neden ihtiyacı olsun? Ayrıca bu konuda Filistinli gruplar arasında herhangi bir uzlaşı da yoktur. Bununla birlikte, Gazze içindeki durumu yönetmek veya sınır güvenliğini sağlamak için “uluslararası güçler” meselesi hem belirsizdir hem de Filistin halkının haklarının dışında bir konudur. Böyle bir mekanizmanın gerçek amacı üçüncü bir taraf aracılığıyla Filistinlileri kontrol etmektir; buna kimsenin hakkı yoktur. Irak’ta benzer yapılar, ülkenin fiilen bölünmesine yol açmıştı.
Dolayısıyla bu karar tasarısı, Filistin’in özgürlük yolunu bölünme ve kısıtlama istikametine yöneltmektedir; sadece güvenlik ve insani açıdan değil, aynı zamanda yabancı bir yaklaşım dayatmakta ve Filistinliler için bağımsız ve özgür bir siyasi çözüm ihtimalini güvence altına almamaktadır. Bu nedenle karara şüpheyle yaklaşıyor ve reddediyoruz.
Rusya ve Çin Trump İle Çatışmak İstemiyor
Rusya ve Çin’e gelince; her ne kadar kararı veto etmemiş olsalar da tutumları tamamen eleştireldi. Rusya ve Çin, Trump ile açık bir çatışmaya girmek istemiyor; bu sadece onlara özgü değil, Pakistan dahil bazı Arap ülkeleri de resmen karşı çıkmasalar bile kararın Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkını gözetmediğini ve bağımsız bir Filistin devleti kurulmasına değinmediğini vurguladılar.
Ruslar ve Çinliler, bir yandan ABD ile ortak çıkarlar, diğer yandan siyasi kaygılar nedeniyle açık muhalefetten kaçındı; ancak açıklamalarında belirttikleri üzere, bu karar uluslararası hukukla ve soykırımın durdurulması için imzalanan mutabakatla uyumlu değildir. Kararda mutabakatın ikinci ve üçüncü aşamalarından söz edilmemekte, Filistinlileri yönetmek üzere bir “komite” oluşturulması gündeme getirilmekte, fakat bu konuda Filistinli gruplar arasında hiçbir uzlaşı bulunmamaktadır. Ayrıca Siyonist rejim güçlerinin Gazze’de bulunduğu süre boyunca egemenliğin nasıl işleyeceği, uluslararası güçlerin rolü ve İsrail’in durumu da net değildir. Bu nedenle mantık ve sağduyu açısından böyle bir karara onay vermek doğru değildir.
ABD, Netanyahu'yu Kurtarmak İstiyor
Amerika’nın hedefi tamamen açıktır: Direnişin silahını zayıflatmak, Filistin’in kaderinin belirlenmesine doğrudan müdahale etmek, çocuk katili siyonist rejimin çıkarlarını korumak ve Aksa Tufanı’nın olumlu sonuçlarını tersine çevirmek. Bugün diplomatik ve siyasi tecrit altında bulunan bu rejimi, ABD Netanyahu’yu kurtarmak için desteklemektedir.
Biz açıkça söylüyoruz: Güvenlik Konseyi'nin bu kararı sonuç vermeyecektir. Biz Filistinliler ortak yönetime izin vermeyiz. Vatanımızın bölünmesine izin vermeyiz. Direnişin silahı da müzakere konusu değildir; çünkü o silah işgalcilerle ilgilidir ve işgalin bir sonucudur.
Biz, Filistin’in geleceği konusunda konuşmaya hazırız: Özgür Filistin devleti planı, bağımsız devletin ordu yapısı, güvenlik ve belirli bir süre için savaşın durdurulması gibi konular makuldür. Ancak ne yazık ki bu karar tasarısı bunların hiçbirine riayet etmemektedir.
