Suriye İslami Direniş Cephesi, siyonist İsrail’in ülkenin güneyinde yoğunlaştırdığı saldırılara karşı sert bir uyarı yayımlayarak, herhangi bir yeni hamlenin hesaplanmış bir karşılıkla sonuçlanacağını duyurdu.
Suriye İslami Direniş Cephesi askeri sözcüsü Ebu el Kasım’a göre, siyonist İsrail’in Suriye topraklarına veya halkına yönelik her yeni saldırı, işgal altındaki Filistin’in kuzeyine ve doğusuna uzanan bir çatışma hattını tetikleyebilir.
YDH''nin haberine göre, askeri sözcü, ses kaydıyla paylaştığı açıklamada, ülkenin neredeyse bir yılı bulan karanlık bir dönemden geçtiğini, bu süreçte Suriye’nin hem onurunu hem egemenliğini hedef alan saldırılarla kuşatıldığını söyledi. İsrail’in özellikle Güney Suriye’deki köyleri, sivil bölgeleri ve askeri noktaları hedef alarak uluslararası hukuku açık biçimde ihlal ettiğini belirten Ebu el Kasım, direniş güçlerinin bölgenin savunmasız bırakılmasına izin vermeyeceğini vurguladı.
Sözcü, İsrail’in saldırılarını sürdürmesi halinde “acı ve sert bir yanıtla” karşılaşacağını ifade ederken, Suriye içindeki bazı tarafların normalleşme projeleri üzerinden düşmanla işbirliği yaptığını dile getirdi. Bu çevrelerin Suriye’nin tarihini ve egemenliğini “aşağılayıcı platformlarda pazarladığını” söyleyen Ebu el Kasım, saldırılara sessiz kalan tüm aktörlerin de sorumluluğa ortak olduğunu belirtti. Son saldırıların gelişimini yakından izlediklerini söyleyen sözcü, bugün bölgede belirleyici unsurun anlaşmalar değil “şehitlerin kanıyla yazılan denklemler” olduğunu kakaydetti.
Ebu el Kasım, halka sabırlı olma çağrısı yaparak yaklaşan döneme hazırlık yapılmasını istedi ve misillemenin yakında gerçekleşeceğini aktardı.
Örgüt tarafından yayımlanan bildiride ise 1973 Ekim Savaşı ile Aksa Tufanı arasında bağ kurularak her iki olayın da hakkın batıla karşı zaferini simgelediği vurgulandı. Suriye’nin asla yok olmayacağı ve tüm işgallere karşı direnişin odağı olarak kalacağı belirtildi.
Bu açıklamanın, Heyet Tahrir eş Şam lideri Ebu Muhammed el Colani’nin (son dönemde kullandığı isimle Ahmed eş Şaraa) Washington’a yaptığı ziyaretle aynı döneme denk gelmesi dikkat çekiyor. Colani’nin bu ziyarette, ABD’nin Suriye’deki askeri üslerinin faaliyetlerini ve konuşlanmasını yasal zemine oturtacak anlaşmalar yapmayı hedeflediği aktarılıyor.