İsrailli gazeteci ve araştırmacı Ben Dror Yemini, İsrail’in son dönemde izlediği askeri ve diplomatik politikanın ülkeyi ciddi bir stratejik çıkmaza sürüklediğini belirtiyor.
YDH'nin haberine göre, Yediot Ahronot gazetesinde yayımlanan yazısında, İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonlarını hem politik hem de toplumsal açıdan “stratejik bir başarısızlık” olarak nitelendiriyor.
Ben Dror Yemini’ye göre Hamas, İsrail’in Gazze’ye girmesini özellikle istiyor. Çünkü bu durum, İsrail’in sahada ağır kayıplar vererek güçsüzleşmesine ve “zayıf bir aktör” hâline gelmesine yol açıyor. Ona göre, Hamas çatışmayı kendi lehine çevirecek bir tuzak kurmuş durumda.
İsrail liderliğinin bu tuzağı göremediğini savunan Yemini, hükümetin inatla yanlış adımlar attığını belirtiyor ve bunu “gözler kör, akıl görmez hâlde” sözleriyle eleştiriyor. Hamas’ın bu hamlelerinin sadece askeri değil, aynı zamanda İsrail’in uluslararası konumunu sarsacak politik bir boyutu olduğunu da vurguluyor.
Yemini, İsrail’in sahadaki üstünlüğüne rağmen Hamas’ın uzun vadeli stratejisini dikkate almaması nedeniyle ulusal ve bölgesel güvenlik açısından riskli bir tabloyla karşı karşıya kaldığını dile getiriyor. Hükümetin karar mekanizmasını eleştiren Yemini, Ulusal Güvenlik Konseyi ve kabinenin etkisiz bırakıldığını, tüm kararların Başbakan Benyamin Netanyahu’nun inisiyatifinde toplandığını ifade ediyor. Danışmanların susturulduğunu, protestoların görmezden gelindiğini ve ordunun tarihin en tartışmalı savaşına sürüklendiğini kaydediyor.
Yemini, bu sürecin İsrail’in askeri ve siyasi yönetiminde ciddi bir kriz olduğunu gösterdiğini belirtiyor. Netanyahu’nun operasyonları bir başarı olarak lanse etmesini ise alaycı bir dille eleştiriyor ve bu yaklaşımın ülkeyi faydadan çok zarar getirecek bir çıkmaza soktuğunu savunuyor.
Mart ayı başında sunulan Mısır planının kabul edilebileceğini hatırlatan Yemini, birkaç hafta önce Arap ülkelerinin Hamas’ın sadece iktidardan uzaklaştırılmasını değil, aynı zamanda silahsızlandırılmasını da öngören ortak bir belge sunduğunu aktarıyor. Ancak bu fırsatların heba edildiğini, bunun da İsrail’i siyasi bir çöküşe doğru sürüklediğini öne sürüyor.
Yemini, Katar operasyonunu da ele alarak, bu adımın İsrail’i stratejik bir darboğaza ittiğini dile getiriyor. Ona göre, İsrail uzun yıllardan sonra ilk kez, barış anlaşması imzaladığı ülkeleri, kendisini ortadan kaldırmayı amaçlayan aktörlerin kucağına itti. Yemini, Netanyahu’nun bu tabloyu “başarı” olarak sunmasının ise stratejik bir hezimetin üzerini örtme girişiminden başka bir şey olmadığını vurguluyor.