MAZLUMDER'DEN TÜRKİYE VE BÖLGE ÜLKELERİNE GAZZE ÇAĞRISI

27 Nisan 2024 tarihinde Adana'da gerçekleştirilen 16. Dönem olağan MAZLUMDER Genel Yönetim Kurulu Toplantısı'nda, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, Sudan’da yaşanan iç savaşın bir yıllık değerlendirmesi, Türkiye'deki sığınmacıların yaşadığı sorunlar ve diğer konular ele alındı. Toplantı sonucunda yayınlanan sonuç bildirisinde Gazze'deki soykırımın durdurulamadığı vurgulanarak, bölge ülkelerine somut adımlar atma çağrısı yapıldı. 

Görüntülenme: 313 Tarih: 29 Nisan 2024 20:51
MAZLUMDER'DEN TÜRKİYE VE BÖLGE ÜLKELERİNE GAZZE ÇAĞRISI

Soykırımın devam ettiğine dair alarm verici rakamlar paylaşıldı: 7 Ekim'den bu yana 14 bin 685’i çocuk, 9 bin 670'i kadın olmak üzere en az 34 bin 454 Filistinlinin öldürüldüğü, 77 bin 575 kişinin yaralandığı ifade edildi. İsrail'in kuruluşundan bu yana Filistin'de işgal, baskı, işkence ve ölümle anıldığı belirtilerek, uluslararası hukuk kurallarına ve BM kararlarına rağmen İsrail'in işgalci politikalarını sürdürdüğü vurgulandı.

Toplantıda ayrıca Avrupa ve ABD üniversitelerindeki soykırım karşıtı eylemlere yapılan kolluk müdahaleleri de ele alındı. Mazlumder, Türkiye ve bölge ülkelerini İsrail'in saldırgan politikalarına karşı daha etkili adımlar atmaya çağırdı. Talepler arasında İsrail'e yönelik silah sevkiyatının durdurulması, diplomatik ve ticari ilişkilerin kesilmesi, Mavi Marmara Davası'nın yeniden ele alınması ve işgalci rejimle iş birliği yapanları sorumlu tutma çağrısı yer aldı.

Bu çağrının ardında, soykırıma karşı uluslararası bir dayanışma ve adalet talebi yatıyor. Sonuç bildirisi, Gazze'deki insanlık dışı saldırılara karşı sesini yükselten ve adil bir dünya için mücadele eden herkesi birlik olmaya ve harekete geçmeye çağırıyor.

MAZLUMDER Genel Yönetim Kurulu Toplantısı'nda ele alınan konular ilişkin bildiri aşağıda verilmiştir:

GAZZE SOYKIRIMI BÜTÜN HIZIYLA DEVAM EDİYOR

İşgalci İsrail apartheid rejimi tarafından gerçekleştirilen soykırım durdurulamıyor.

7 Ekim'den bu yana 14 bin 685’i çocuk, 9 bin 670'i kadın olmak üzere en az 34 bin 454 Filistinli öldürüldü, 77 bin 575 kişi yaralandı.

İşgalci İsrail sadece son 7 aylık soykırım sürecinde değil, kurulduğu 1948 tarihinden beri Filistin’de baskı, işgal, işkence, tecrit, ölüm ve soykırımla anılmaktadır. BM kararları ve uluslararası hukuk kurallarına göre İsrail halihazırda elinde tuttuğu toprakların yüzde dok-sanında işgalcidir. Uluslararası Adalet Divanı (UAD) tarafından soykırım suçunun varlığına dair kuvvetli emarelerin bulunduğu kabul edilerek birtakım tedbir kararları verilmiştir. Al-manya soykırımcı İsrail rejimine silah yardımı sağlayarak soykırıma destek olduğu için UAD’ye şikâyet edilmiş ve bu mahkemede Almanya aleyhine de bir süreç yürütülmektedir. Buna rağmen ne tedbir kararları uygulanabilmiş ne de soykırım suçunun destekçisi olan ülkeler bu destekten vazgeçmiştir.

Soykırıma karşı oluşturulan uluslararası ve yerel hukuk metinleri ile insan hakları mekaniz-malarının da hiçbir işe yaramadığı bir zeminde Avrupa ve ABD üniversitelerinde vicdan ha-rekete geçmiştir. Kampüsler soykırım karşıtı eylemlerle hareketlenirken üniversite yöne-timleri varlık sebeplerini ve dayandıklarını iddia ettikleri başta ifade özgürlüğü olmak üzere bütün temel hakları, söz konusu İsrail olunca rafa kaldırmış, güvenlik görevlilerini kampüslere çağırarak akademisyenleri ve öğrencileri işkence ve kötü muamele görüntüleri altında gözaltına aldırmıştır.

Gelinen aşamada söylenmemiş söz, yapılmamış itiraz kalmamış olsa da aşağıdaki taleple-rimizi yineleyip, başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere bölge ülkelerine daha somut ve net adımlar atma çağrısı yapıyoruz.

MAZLUMDER olarak:

  • Filistin halkının gasp edilen meşru hak taleplerinin yanında olduğumuzu ifade ediyoruz.
  • Avrupa ve ABD üniversitelerinde gerçekleştirilen soykırımcı İsrail karşıtı gösterilere yapılan kolluk müdahalelerini kınıyoruz.
  • Türkiye’de yapılan Filistin yanlısı bazı gösterilere yapılan kolluk müdahalelerini kını-yoruz.
  • Türkiye Cumhuriyeti’ni, bölge ülkelerini, İslam İş birliği Teşkilatını ve BM’yi soruna kayıtsız kalmayıp, öncelikle ateşkesi sağlayıp sonrasında kalıcı çözümler için adım at-maya davet ediyoruz.
  • İsrail’in meşru bir devlet olmadığı konusunda bir kararlılık gerektiğini ve bu çerçe-vede soykırımcı rejimle bütün diplomatik ve ticari ilişkilerin kesilmesi gerektiğini tek-rar vurguluyoruz.
  • Düşme kararı henüz kesinleşmemiş olan tarihi önemdeki Mavi Marmara Davası kararının Yargıtay tarafından bozularak ilk derece mahkemesine gönderilmesini ve yargılamaya kaldığı yerden devam edilmesini arzu ediyoruz.
  • Çifte vatandaş olarak soykırım suçuna karışan ya da suçun işlenmesine yardım eden Türk vatandaşlarının tespit edilerek cezalandırılması için yaptığımız suç duyurularının gereğinin yapılmasını bekliyoruz.
  • Türkiye genelinde birçok ilde çok sayıda kişi ve kurumun da desteğiyle işgalci rejim ve unsurları hakkında suç duyurusunda bulunmuştuk. Soruşturma izni verilebilmesi için Adalet Bakanlığına gönderilen dilekçelerin gereğinin yapılmasını ve acilen soruşturma izni verilmesini bekliyoruz. Böylece BM nezdinde yargılanan işgalci rejimin yetkilileri evrensel yargı yetkisi kapsamında Türkiye’de de yargılanacak ve bu bölge ülkelerine de yayılırsa burunlarını bile dışarıya çıkaramayacak hale geleceklerdir.
  • Sivilleri katlederek insanlık suçu işleyen işgalci İsrail rejimiyle iş birliği yapan, bu re-jime destek veren devlet, şirket ya da sivil yapılanmaları bu suçlara daha fazla ortak olmamaları ve İsrail’i durdurmaları konusunda daha önce uyarmıştık. Gelinen aşamada İsrail’e yönelik sevkiyat durdurulmalı, Türkiye limanları ve gümrükleri işgalci rejime kapatılmalıdır. İşgalin ve dolayısıyla suçların devamına katkı sağlayacak nitelikte ürün-leri İsrail’e ihraç eden gerçek kişi tacirlerle, tüzel kişi şirket yöneticilerinin tespit edi-lerek, işlenen bütün suçlardan yardım eden sıfatı ile çeşitli şekillerde sorumlu tutul-maları talebiyle yaptığımız suç duyuruları için savcılıklarca Adalet Bakanlığından iste-nen iznin verilmesini ve yargılamaların başlamasını bekliyoruz. İzin gerektirmeyen suç-lamalar yönünden soruşturmaların hızlandırılmasını istiyoruz.                  
  • hertaraf.com

Yorumlar