ABD’nin Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı David Schenker tarafından Washington Araştırmalar Enstitüsü için hazırlanan bir raporda, İsrail’in önceki dönemde direniş ekseniyle yüzleşmedeki başarısızlığı ve mevcut duruma yol açan nedenleri ele alındı. Schenker’e göre, “Bu saldırıdan çıkarılabilecek ilk sonuçlardan biri, İsrail’in her zaman benimsediği savaşlar arası savaş stratejisinin yeterli olmadığıdır.” Savaşlar arası savaş stratejisiyle İsrail, İran’ın müttefiklerinden oluşan düşmanlarını sınırlı eylemlerle kısıtlamayı amaçlayan bir plan yürütüyordu. ABD’li eski yetkiliye göre, “Diğer bir sonuç ise, Hamas’ın aslında bölgeyi yönetmekle ilgilendiği düşüncesine dayanan, Gazze’de sükunet karşılığında para denkleminin hatalı olduğudur.” Schenker ayrıca, “İsrail tarafından benimsenen caydırıcılık stratejisinin”, yani Lübnan ve Gazze’yi bombalama ve onları taş devrine döndürme tehdidine dayanan düşüncenin başarısız olduğu kanıtlandığı için yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Schenker, hazırladığı raporda, “el-Aksa Tufanı adı verilen 7 Ekim olaylarının ardından İsrail güvenlik modelinin değiştirilmesi gerektiğini” de vurguladı. “İsrail’in siyasi ve güvenlik kurumları on yılı aşkın bir süredir İran’ın nükleer programının yarattığı tehdide odaklanırken, Hamas ve Lübnan Hizbullah’ına karşı geniş çaplı operasyonlar düzenlemekten büyük ölçüde kaçındı” diyen Schenker, raporunda şu ifadeleri kullandı: “İran’ın nükleer silahı varoluşsal ve stratejik bir tehdit oluştururken, İsrail’in Hizbullah ve Hamas’ı taktiksel bir meydan okuma olarak görmesi nedeniyle bu örgütlerin askeri kapasitelerini önemli ölçüde zayıflatma konusundaki tereddüt anlaşılabilir”.

Kudüs Haber Ajansı - KHA | kudushaber.com.tr