ABD'nin İsrail'deki yedek depolarından Ukrayna'ya silah kaydırma kararı, önceki İsrail hükümeti döneminde alındı. Bunun Kudüs ile Washington arasındaki son gerilimle hiçbir ilgisi yok. Mesele şu ki, ABD yönetimi İsrail'deki mühimmat stokunu ne zaman dolduracağını henüz belirtmedi. Atlantik çevresinde değişen önceliklerin ve İsrail hükümetinin mevcut politikalarından duyulan memnuniyetsizliğin ardından, bu belirsizlik durumunun bir süre daha devam etmesi düşünülemez değildir. Beyaz Saray ile Başbakanlık arasındaki oldukça soğuk ilişkiyi görmek için ABD-İsrail ilişkilerinde uzman olmak gerekmiyor. Diplomatik çatlak henüz güvenlik işbirliğini olumsuz etkilemedi ve eğer geçmişe biraz bakarsak, bu çatlağın kriz boyunca güçlü kalacağını söyleyebiliriz. Ancak, Kutsal Kitap'tan alıntı yapmak gerekirse, “Zenginlik sonsuza dek sürmez ve bir taç tüm nesillere kalmaz.” ABD'nin İsrail'in demokratik karakteri ve ortak değerleri söz konusu olduğunda, belirsizlik görmesi durumunda güvenlik bağlarının tehdit edilebileceğine inanan bazı uzmanlar var. İkili güvenlik bağlarının ve İsrail'in taktiksel, stratejik ve tabii ki diplomatik olarak ABD'ye bağımlılığının önemi abartılamaz. İsrail, ABD'nin silah üretimine ve tedarikine bağımlıdır ve kapsamlı istihbarat paylaşımına sahiptir. Aynı şekilde, bu cesur dostluğu dünya sahnesinde, özellikle de bölgede kullanabilmekten fayda sağlar. ABD sizi desteklediğinde, insanlar size farklı davranıyor. Kudüs'ü Washington'a giriş bileti olarak gören epeyce ülke var. Bölge ülkelerini İsrail'le İbrahim Anlaşması'nı imzalamaya iten başlıca faktörlerden biri, Washington'daki çıkarlarını destekleme arzularıydı. Gerekçeleri, İsrail'e karşı olumlu bir tutum sergilerlerse, İsrail'in Amerikan hükümetinin salonlarında teklifini yerine getirmesine yardımcı olacağıydı. Bununla birlikte, bölgesel oyuncular, Ortadoğu'nun, ABD'nin çıkarılmasıyla ilerlemeye istekli olan mevcut Beyaz Saray işgalcisi için en önemli öncelik olmadığı sonucuna çoktan varmış durumdalar. Suudi Arabistan'ın İran'la arasını düzeltmeyi seçmesi, ABD'nin Tahran konusunda çözümü sağlamayacağını kendisinin de anladığını gösteriyor. İsrail, Yahudi devletiyle İbrahim Anlaşması kapsamında açıkça ilişkiler kuran ülkelerin Suudi Arabistan'ı takip edip doğuya yönelmesinden endişe duyuyor. Son zamanlarda ABD medyasında yer alan haberlere göre, Amerikan silah üreticileri Ukrayna'ya sevkiyat talebine ayak uyduramadı. ABD'nin 1970'lerden beri burada tuttuğu depolama tesislerini tüketiyor olması, İsrailli savunma yetkilileri için endişe kaynağı oldu. Çok sahneli bir yangınla sonuçlanabilecek bu devam eden gerginliğin zemininde, İsrail güvenlik teşkilatı silahların İsrail'de kalmasını görmek isteyecektir. İsrailli karar vericiler, gerçek bir acil durumun ortaya çıkması halinde, ABD'nin ona yardım edeceğine inanıyor. Ancak değişen öncelikler ve ülkeler arasında devam eden gerginlik, İsrail'in genel duruşunu yeniden değerlendirmesini, potansiyel olarak Sam Amca'ya olan ağır bağımlılığını azaltmasını ve kendi başına güçlü olmasını sağlamalıdır.

Kudüs Haber Ajansı - KHA | kudushaber.com.tr