HİZBULLAH LİDERİNİN BAKIŞ AÇISINDAN DİRENİŞİN GÜNÜMÜZDEKİ KONUMU (ANALİZ)

 

Görüntülenme: 2325 Tarih: 28 Mayıs 2020 00:17
HİZBULLAH LİDERİNİN BAKIŞ AÇISINDAN DİRENİŞİN GÜNÜMÜZDEKİ KONUMU (ANALİZ)

Lübnan Hizbullah hareketi genel sekreteri, güney Lübnan’ın Siyonist rejim işgalinden 25 Mayıs 2000’de kurtuluşunun 20. Yıldönümünde Lübnan en'Nur radyosuna verdiği demeçte İsraillilerin bölgedeki yenilgilerine işaretle, 'Siyonist İsrail tarihin çöplüğüne karışacak' dedi. Nasrullah'ın verdiği demeç, bölgesel gelişmeler açısından önemli konular içermekte. Seyit Hasan Nasrullah’ın açıklamalarının en önemli eksenlerinden biri, korsan rejim İsrail’in 2000 yılına göre daha zayıf düşmesi ve Lübnan Hizbullah’ının da daha güçlenmesidir. Tabi ki bu konunun bir çok belirtisi mevcuttur. İlk belirtisi İsrail rejiminin 2006 yılında Lübnan Hizbullah’ı ile girdiği savaştır; batı Asya bölgesinde bir dönüm noktası olan söz konusu savaş, Hizbullah’ın istihbarat ve füze gücünü gösterirken aynı zamanda İsrail rejimi işgal ordusunun bir savaşta yenilmezlik efsanesinin yıkılmasıydı, üstelik bu savaş bir ülke ile değil, bir Arap grubu ile yapılması, aldığı yenilgiyi daha da önemli kılıyor. İkinci belirti, korsan rejimin 2006 yılından beri Lübnan Hizbullah’ı ile hiçbir savaşa girmemesidir zira eğer bir savaş başlatırsa sonucunu getirmeyeceğinin çok iyi farkındadır. Seyit Hasan Nasrullah’ın tabiri ile İsrail ile savaş motivasyonu halen aynı yoğunlukta varlığını koruyor, hal bu ki İsrail rejimi Lübnan Hizbullah’ı ile savaşmak için gereken motivasyondan yoksundur. Üçüncü belirti Lübnan Hizbullah hareketinin askeri kabiliyetler açısından önemli oranda ilerlemesidir. Seyit Hasan Nasrullah bu konuda şöyle diyor: Hizbullah hem üye hem de teçhizat bakımından iyi bir durumda. Siyonist uzmanlar da bunu defalarca itiraf etmişler. Dördüncü belirti ise günümüzde bölgede direniş ekseninin, Lübnan ile sınırlı olmadığı, daha çok sayıda direniş grubun oluşmasıdır. Tabi ki Filistin’deki durum da 2000 yılına hiç benzemiyor. Seyit Hasan Nasrullah bu konuda şöyle diyor: Bugün Lübnan, Filistin ve Gazze’de direniş güçlenmektedir; örneğin 2000 yılından beri işgalde olan Gazze bugün işgalden kurtulmuş ve bu bölgedeki Filistinli gruplar füze gücüne kavuşmuş ve işgal edilen Filistin’deki tüm kentlerini hedef alabilirler. Seyit Hasan Nasrullah’ın demecindeki bir diğer önemli konu, Hizbullah liderinin işgalci İsrail’in ırkçı olduğunu söylemesiydi. Hiç şüphesiz korsan rejim dünyada ırkçılığın sembolü ve örneğidir. Zira sadece insanların eşitliğine inanmamakla kalmayıp üstelik açıkça Yahudi kavminin üstünlüğünü vurguluyor; Kudüs kentinin ve diğer işgal bölgelerini Yahudileştirmeye dayalı çalışmaları da bu ırkçı düşünceden kaynaklanıyor. Bu yüzden Lübnan Hizbullah genel sekreteri seyit Hasan Nasrullah’a göre, “İsrail rejimi Yahudi ve dini bir devlet değildir, ve kendi geçmişinde cinayetler ve katliamlar bulunduran bir devlet, dini hükümet olamaz.” Nasrullah konuşmasının bir başka ekseni ise Amerika’nın bölgedeki varlığının sebeplerine değinmesidir. Amerika bölgede geniş çapta asker bulunduruyor ve hatta Irak gibi ülkelerde halk ve hükümetin, ülkelerini terk etmelerini istemesine karşı direniyor. Uzmanlar Amerika’nın batı Asya’daki işgalci varlığı hakkında çeşitli sebepler belirtiyorlar fakat en önemlisi ise Siyonist rejimi savunmasıdır. Nasrullah bu konuya başka bir açıdan bakarak, direnişin batı Asya’daki konumunun güçlenmesi, Siyonist rejim ve bazı bağlı ülkelerin zayıflamasına sebep olduğunu, bu yüzden Amerika bölgede askeri varlığını sürdürerek İsrail’in ve bağlı ülkelerin güvenliğini sağlamaya çalışıyor. Nasrullah’ın konuşmasının bir diğer önemli boyutu ise korsan rejimin Suriye’deki stratejisi ile ilgiliydi. İsrail, batı ülkelerin terörist gruplarla birlikte Suriye hükümetini devirmeyi umut ederken son 9 yılda Suriye gelişmelerinden uzak durmaya çalıştı. Fakat Suriye yönetimi ise direniş grupların etkin varlığı ve İran ile Rusya’nın destekleri ile devrilmedi ve günümüzde de terörist gruplar yabancı güçlerin sabotajlarına rağmen tam yenilgi eşiğindeler. Korsan rejimin stratejileri bu şartlarda değişti ve sürekli saldırılar ile İran ve Hizbullah’ın Lübnan’daki rolünü engellemeye çalıştı. Bu yüzden seyit Hasan Nasrullah İsrail’in Suriye’ye saldırılarına rağmen Hizbullah güçlerinden kimsenin öldürülmemesine özen gösterdiğini zira Hizbullah’ın tepkisinden endişe ettiğini söylüyor. Parstoday

Yorumlar